15 Aralık 2012 Cumartesi

son ay


  bu aralar güzel geçiyor ama ister istemez anlamadan tuhaf triplere giriyorum.
özlediğim şeyleri saysam uzun sürer ama özgürlüğü özledim. hani bi şekilde kısıtlı da olsa özgürlüğü özledim.
gerçekten yeterli oldu. devletin sağladığı mükemmel imkanlar sayesinde kafamda miğferden kaynaklanan yaralar, ellerimde soğuktan kaynaklanan derin çatlaklar, zorunlu olarak bulunduğum ortamdan kaynaklanan bunalımlar haricinde çok şükür sağsalim son aya geldim.



   gitme vaktim de geldi zaten. bölük komutanı yegane neşemiz, eğlencemiz, sevabımız hatta insanlığımızı unutturmayan birbirinden tatlı 11 yavru köpeği kışla dışına attırdı. elimizde doğmuşlardı desem yalan olmaz.
kendi gitseydi daha hayırlı olurdu.

  bu arada azer bülbül dinlemeye başlamadan buradan kurtulsam sivil hayatım için hayırlı olacak.. ;)
  

45'e selamlar...

gün geçmiyor ki... diye başlayacaktım ki aklıma öğrencilik zamanlarım geldi :) neyse... bol tuhaflı günlerle atmayan şafaklar arasında sıkışıp kaldığım şu günlerde yaptığım genel iş nöbet tutmak. gerçekten çok rahat. gerçi nöbet saatleri düşürüldü, artık 6 ya da 4 saat nöbet var. boş zamanlarda bi rütbeli alıp saçma işler peşinde koşturacak diye kitap okuma odasında saklanırdık ama artık orası da deşifre oldu. geçen bölük firarisi bile kitap önermemi istiyordu. en sonunda kendine uygun bi kitap bulmuş; canan tan "eroinle dans". dün gece yat içtimasından önce "abi hala vurmadı bu, ne zaman vuracak" şeklinde tuhaflı sorular soruyordu.

acemilikten ustalığa geçtiğimiz ilk günlerde 1 numara traşın yasak olduğunu sanıyordum. usta birliğinde usta askerlerin dayatması ve komutan emri vs ile bu şekil kıymışlardı saçlara. o sıralar usta askerlerin yeni gelenlerin moralini bozma, tuhaf üstünlükler kurma gibi düşünceleri vardı. komutanların hiç biri ses çıkarmadı. birkaç gün önce yine saçlarımı kestirmem gerekti, dik saçlı olduğumdan kısa şekilsiz bir uzunlukta kafam diken gibi oluyor.;) ısrarlarım sonucunda er berberi saçlarımı 1 numaraya vurmayı kabul etti. buraya kadar herşey normaldi. akşam içtimasında rütbeli neden saçlarımı böyle kestirdiğimi sordu.saçlarımın uzadığını söyledim, o da bu model saçın isyana girdiğini belirtti. iki ay boyunca saçlarımız böyle kestiklerine rağmen neden kimsenin rahatsız olmadığını sordum. berbere ve bana tutanak yazabileceğini söyleyerek susturdu. nereden baksan tutarsızlık. sinekler küçük ama mideme sancılar sokuyor.



  ......herşeye rağmen son 45 gün:)