1 Nisan 2012 Pazar

ve zaman geçip gider...

   Bugün evi toparladım.. halım dün akşam şarabın kurbanı olunca, sabah derin baş ağrısı ve pazar gününü piç etmenin üzüntüsüyle, evdeki ağır şarap kokusu bahane edilerek kurban edildi. bana bi suçlu gerekiyordu. herşey o pisliğin yüzünden... şarabı içerken iyidi de bir daha kuntra içmeyeceğime kendi kendime söz vermiştim.  kendileri şarapta biraz köpek öldüren modunda oluyor da.. herşey yerinde güzel tabi, ondan kanyak yapıcaksın ama o da kalmadı artık.. neyse.


bitirme tezim de bitti sayılır..konusu türkiye'de şarabın tarihi vs vs.. haha iç mihrak'tan gelsin...





iyice terk-i diyar moduna girdim. hayatım.. okulum.. seni hiç sevmedim..öğrencilik hayatımı mahvetmene mi yanayım, cesaretsizliğime mi yoksa öğrenciliğmin bitmesine mi.. 2.sınıfta sınava girip arkeolojiye geçseydim her şey daha güzel olabilir miydi hakikaten?..                                                                                                                                                                                   




he bi de sırt çantamı alıp uzaklara gitmek gibi hayallerim vardı.. işte gezmek yani.. küçüklüğümde şeker çocuk dergisinden fotoğraflarını kestiğim tarihi mekanlara.. nemrut'a, mardin'e, antakya'ya, ardından ege'nin antik tiyatroları , göbekli tepe... yok o da olmadı. param olmadı  , zamanım oldu.. zamanım oldu, param olmadı..ikisi de oldu ama derdim de oldu evden çıkmadım.. öğrencilik işte, enteresan ama güzel ... (: